Ada sahillerinde bekliyorum

Her zaman yollarını gözlüyorum

Seni senden güzelim istiyorum

Beni şad et şadiye başın için

Adaların Kokusu…

Asya ve Avrupa Kıtalarının Arasında, Denizin Ortasında Saklanmış Tarih, Kültür ve Doğa Merkezi Prens Adaları’nı Keşfetmek İster misiniz? İstanbul’un Dünyaya Armağanı: Denizin Ortasındaki Tarihi, Kültürü ve Medeniyetlerin Tarihi Barışını Keşfedin! İslamiyet, Hristiyanlık ve Museviliğin İttifakı! İstanbul’u, İstanbul Dışından En Güzel Seyredebileceğiniz, Tarih, Edebiyat ve Doğa’nın Buluştuğu Nokta: Adalar! Thomas Allom’un, 1838’de Londra’da basılan -Türkiye’de de “Constantinople and its Environts” başlığıyla tıpkı basımı yapılan- “Konstantinopolis ve Küçük Asya’nın Yedi Kilisesi” (Constantinople and the Scenery of the Seven Churches of Asia Minor) adlı eserinde Robert Walsh, Adalar’dan bahsederken, bu takımadaların Uzerlerindeki çeşitli ağaçlar ve çiçeklerden havaya mis gibi kokular yayıldığını anlatıyor. Adalar’da en sevilen ve onu simgeleyen çiçek, mimoza olup, gül, petunya, şebboy, sardunya, yasemin ve karanfiller onu izler.

Coğrafi ve Jeolojik yapı

Adalar’ın, IV. Jeolojik zaman başlarındaki bir çöküntü ile Kocaeli Yarımadası’ndan ayrılmış kara parçalar olduğu kabul ediliyor. Adalar’ın tamamı, 16 km2 yüzölçümü sahip olup, bunun yaklaşık 542 hektarı binalarla kaplı. Diğer kısımlar genelde ormanlık, makilik ve kayalıklardan oluşuyor. Adalar’ın en yüksek tepesi, Büyükada’nın güneyde 202 metre yükseklikteki Aya Yorgi diğer adıyla Yücetepe. Adalar’ın kuşbakışı görünümleri hayli sade. Boyu en uzun ada, 5200 metre ile Büyükada, eni en geniş ada ise 2000 metre ile Heybeliada.

İklim

İstanbul iklimine benzemekle birlikte, Adalar’da Akdeniz iklimi daha baskın. Bu iklime özgü yaz kuraklığı, Adalar ikliminin de önemli bir özelliği. Sıcaklık, İstanbul ortalamalarına göre yüksek. Yazları kurak, kışları ve baharları yağışlı. Ada rüzgârları da İstanbul’la benzerlik gösterir. Durgun bir havanın ardından önce güney rüzgârları başlar, onu kuzey rüzgârları izler.

Adaların Adları

İstanbul’un Marmara Denizi’ndeki uzantısı Adalar, antik donemde “Takımadalar”, “Demonisia”; “Halkın Adaları” olarak anılıyordu. Bizans döneminde ise Adalar’da inşa edilmiş olan bazı manastırlara gönderme yapan “Papadonisia”; “Keşişlerin Manastırı” deyimi kullanılmış. Osmanlılar Adalar’a, kırmızıya çalan topraklarının renginden yola çıkarak “Kızıladalar” diyormuş.

Tarihte Adalar

Antik donemden günümüze gelebilen en önemli bulgu, 1930 yılında Karacabey mevkiindeki Rum Ortodoks Mezarlığı yakınında bulunan ve Büyük İskender’in babası Makedonya kralı II. Filip’e ait altın sikkeleri ihtiva eden Büyükada Definesi. 207 altın sikkeden ibaret olan buluntu şu anda İstanbul Arkeoloji Müzesi’nde. Adaların bilinen tarihi, Bizans ile başlıyor. Batı ve Doğu Roma imparatorluklarının ayrılması ve Hıristiyanlığın giderek yayılması ile Adalar’da bazı manastırlar yaptırıldığı biliniyor. Bizans döneminde Konstantinopolis, büyük surlarla korunurken Adalar kaderine terk edilmiş ve sıkça ele geçirilmek istendiğinden, 7. ve 8. yüzyıllardaki Arap istilaları, Latinler’in, Venedikliler’in ve 1204’te Dördüncü Haçlı Seferi şövalyelerinin İstanbul’u yağmalaması sırasında onlar da tahribat görmüş. Türker’in Adalar’a gelişi, Bizans İmparatoru Manuel Paleologos dönemine rastlıyor. İstanbul’un fethinden yaklaşık bir buçuk ay önce, donanma komutanı Baltaoğlu Süleyman Bey tarafından Adalar fethedilmiş. Adalar, ancak Osmanlı egemenliği altında iken güvenli bir yer olabilmiş.

Ada İnsanları

2012 yılı verilerine göre Adalar’ın nüfusu 13.883’dur. Bizans döneminde Burgazada, Heybeliada ve Büyükada’nın nüfusu Rum balıkçı ve denizci aileleri oluştururken, Kınalıada’da Ermeniler çoğunlukta imiş. 1839 Tanzimat Fermanı ile yabancılara mülk edinme olanağı tanıyan yasal düzenleme sonunda hızla gelişme surecine giren Adalar’a önce Fransızlar sayfiye yeri niyetiyle gelmişler, Türker’in yerleşmesi daha sonra olmuş. Günümüz Adaları’nda hala önemli sayılabilecek sayıda Ermeni ve Musevi toplulukları ile Rumlar varsa da nüfusun büyük bolumunum artık Türkler oluşturur.

Günümüzde Adalar’a Ulaşım

Adalar’ın ulaşımı coğrafi konumu nedeniyle deniz ve hava yolu ile yapılır. Her gün düzenle olarak Denizcilik İşletmesi Genel Müdürlüğü Şehir Hatları İşletmesine ait vapurlar, Kabataş, Bostancı, Kadıköy ile Adalar arasında yolcu taşımaktadır. Ayrıca, İDO’nun deniz otobüsleri ile Kabataş ve Bostancı – Adalar arasında yaz-kış düzenle seferler yapmaktadır. Adalar ilçesinde özel motorlu taşıt yasağı olduğundan, ic ulaşım faytonlar tarafından sağlanmaktadır.

Adalar’ın Tarihi ve Kültürel Dokusu

Adalar, doğal ve kültürel varlıklar acısından çok zengin. 1984’te, birinci derece doğal ve kentsel Sit alanı olarak ilan etmişti. Toplam 899 tescilli tarihi ve eski eser bulunur. Mimari Lale Devri’nde Adalar’da o donemde tüm dünyaya egemen olan seçmeci (eklektik), Neo-Barok, Neo-Gotik, Neo-Grek, Ampir ve Neo-Klasik üsluplar yanında Anglo- Sakson karakteri yansıtan ahşap, sütunlu (koloniyal) konak ve köşkler yapılmış. Donemin yaygın üsluplarına, İngiliz mimarisinden esinlenmiş konak ve köşkler de katılmış.

Kültür, Sanat ve Eğitim Kurumları

Büyükada’da; Şehit Murat Yüksel İlköğretim Okulu, Büyükada İlköğretim Okulu ve Büyükada Özel Rum İlkokulu eğitim-öğretim vermektedir. Ayrıca Halk Eğitim Merkezi’nin hizmetleri de tüm Adalar’a yöneliktir. Heybeliada’da; Askeri Lise statüsünde olan Deniz Lisesi, Hüseyin Rahmi Gürpınar Çok Programlı Lisesi, Özel Rum Erkek Lisesi ve Heybeliada İlköğretim Okulu bulunmaktadır. Burgazada ve Kınalıada’da da İlköğretim Okulları mevcuttur. İlçede halkın % 98’i okur-yazar durumdadır. İlçede, Kültür Bakanlığı’na bağlı Büyükada İlce Halk Kütüphanesi ve Heybeliada İlce Halk Kütüphanesi hizmet vermektedir.

Türk Edebiyatında Adalar

Adalar, özellikle 20. ve 21. yüzyıl Türk Edebiyatı’nda büyük bir önem ve değer taşır. Adalar’da yaşamış Türk Edebiyatı’nın unlu yazarları: Hüseyin Rahmi Gürpınar, Reşat Nuri Güntekin, Ahmet Rasim ve Sait Faik Abasıyanık sayılabilir. Yaşamlarının bir bolumunum Adalar’da geçirdikten sonra Adalar mezarlıklarına gömülen Şair Tahsin Nahit, yazar ve bestekar Ahmet Rasim Bey, yazar ve tarihçi Ahmet Refik Altınay, dilci ve yazar İbrahim Necmi Dilmen de unlu isimler arasında.

Türk Müziğinde Adalar

Adalar müzikte birçok besteciye esin kaynağı olmuş. Necmi Rıza Ahıskan,Yesari Asım Arsoy, Kadri Şencanlar, Osman Nihat, Mustafa Nafiz Irmak, Tamburi Mustafa Çavuş, Şükrü Tuna, Teoman Alpay, Türk Müziğine Adalar ile ilgili şarkılar ve türküler armağan etmişler. Adalar için Batı müziğinde eserler vermiş olan kompozitorler de vardır. Dikran Cuhacıyan Efendi’nin “Proti Polka” (Kınalıda Polkası), Constantin Sarafopulo’un Buyukada icin bestelediği “Büyükada Anısı” eseri, Prof. Edgar Manas’un “Prens Adaları” adlı piano suiti bunlara örnek. Eğitimci ve muzisyen Horutyan Sironyon, caz kralı olarak bilinen Gregor, Türkiye’nin “Profesör Panosyan” lakaplı ilk dans hocası Ardaş Panosyan da batı müziği alanında eserler yaratırken Adalar’ı hep on plana cıkartmışlar. Adalı şarkıların en klasik ve vaktiyle en beğenilen iki tanesine kulak verebilirsiniz:

Hamiyet Yüceses: “Ada Sahillerinde Bekliyorum”

Hafız Burhan: “Adalardan Bir Yar Gelir Bizlere”

Adalar’da Sağlık Tesisleri

Adalar İlçesinde sağlık hizmetleri, Adalarda Toplum Sağlığı Merkezi, Kartal Dr. Lutfi Kırdar Eğitim Araştırma Hastanesi, Büyükada Ek Hizmet Binası, Belediye Sağlık İşleri Bolumu bünyesinde sürdürülmektedir. Kara ve deniz ambulansları mevcut olup, acil durumlarda ve gerektiğinde hastalar İstanbul’daki diğer hastanelere gönderilmektedir.

Telefon numaraları:

Büyükada Devlet Hastanesi

(216) 382 62 28

Büyükada Sağlık Ocağı

(216) 382 62 10

Heybeliada Sağlık Ocağı

(216) 351 88 50

Burgazadası Sağlık Ocağı

(216) 381 19 19

Kınalıada Sağlık Ocağı

(216) 381 40 60

Bu Rotada Görmeyeceğiniz ve Pek Gidilmeyen Adalar Hakkında

Kimi zaman “Hayırsız Adalar” diye de anılan bu grup adalara vapur seferi olmadığı gibi icinde oturan da yoktur. Biraz da onlar hakkında bilgi paylaşalım:

Sivriada – Oxeia

Adalar kümesine en uzağı, piramidal görünümlü Sivriada; bir dağın deniz yüzeyinde kalan tepesidir. Eski adı “Oxeia” olan ada, 1911 yılında İstanbul’un başıboş kopeklerinin burada ölüme terk edilmesi nedeniyle “Hayırsızada” olarak da tanınır. 10. yy’den beri var olduğu tahmin edilen Sivriada Manastırı; adanın günümüze ulaşmış en önemli tarihi kalıntısı.

Yassıada – Plati, Platea

Adanın topoğrafik yapısı duş ve yassı bir görünümdedir. IV. yüzyıldan itibaren bir sürgün yeri olarak kullanılan Yassıada’da ilk yapılan manastır, Doğu Roma’nın 829 – 842 yılları arasındaki İmparatoru Theofilos donemindeki Platea Manastırı. Bu adaya sürgüne yollanan Patrik İgnatios da, 860 yılında adanın ortasına bir kilise inşa ettirmiş. Bugün, bu yapılardan geriye kalmış herhangi bir kalıntıya rastlanamamaktadır.

Yassıadayı Satın Alan İngiliz Büyükelçisi Osmanlı başkentine İngiliz Büyükelçisi olarak gönderilen Sir William Henry Bulwer- Lytton, 1859 yılında bu adayı beğenip, kendi taşınmaz mülkü olarak satın almış. Lord Bulwer-Lytton, sevgilisi Sisam adası Prensesi Eurydice Aristarchi ile buraya yerleşmişti. Günümüzde Yassıada dendiğinde ilk akla gelenler; Demokrat Partililer’in yargılandığı duruşmalar ve Yargıç Salim Başol’dur. 27 Mayıs 1960’daki askeri hükûmet darbesinden sonra Demokrat Partili eski hükûmet mensupları Yassıada’da hapsedilerek, adadaki spor salonunda muhakemeleri yapılmıştı.

Kaşıkadası- Pita, Tragonesion

Burgazada’sının doğusunda, Heybeliada’dan 650 metre uzaklıkta, ters çevrilmiş bir kaşığa benzediği için bu adla anılan Kaşıkadası’nda basit bir liman ve birkaç bina dışında yapılaşma yoktur. Kaşıkadası’nın mülkiyeti 1950 yılında Danon ailesine geçmiş ve sonra Dinckokler’e satılmış. Kamuya kapalı olan adanın doğal görüntüsü korunmuş.

Tavşan Adası- Neandros

Adalar’ın en güneyinde ve İstanbul’a 13,5 deniz mili ile en uzak olanıdır. Ağaçsız, çıplak, kayalık bir kara parcasıdır. Haritalardaki resmi adı “Balıkçı Adası’dır. Tavşanı bol olduğu için “Tavşan Adası” adı verilmiştir. Aziz Ignatius tarafından 8. yüzyıl ortalarında kurulmuş bir manastıra ev sahipliği yapmaktadır. Bugün tamamen terkedilmiş olan adada manastırdan geriye kalan yalnızca bir harabedir.

Adalar Rotalarımız

Büyükada

Birinci Seçenek: Büyükada’yı Yürüyerek Keşfetme

1.Tarihi Vapur İskelesi

2.Saat Meydanı ve Sahilde Balıkçı Lokantaları

3.Panagia Kilisesi

4.Aya Dimitri Cemaat Kilisesi

5.San Pasifico Kilisesi

6.Hesed Le Avram Sinagogu

7.Hamidiye Camii

8.Adalar Müzesi Çınar Müze Alanı

İkinci Seçenek: Fayton veya Bisikletle Tepeye Çıkıp Sonra İnmek

1.Hristos Manastırı

2.Rum Yetimhanesi

3.Aziz George Koudounas (Aya Yorgi) Manastırı

Küçük Tur Rotasında Görebileceğiniz Konaklar ve Köşkler

1.Splendid Palas Hotel

2.Hotel Calypso

3.Buyukada Anadolu Kulübü

4.Surp Asdvadzadzin Kilisesi

5.Cankaya Oteli

6.Agopyan Köşkü

7.Hacopolu Köşkü

8.Mizzi Köşkü

9.Arap İzzet Paşa Köşkü

10.Seferoğlu (Azaryan) Köşkü

11.Con Paşa Köşkü

12.Trocki evi

13.Dil Burnu Orman içi dinlenme alanı

14.Yoruk Ali Plajı

15.Lunapark Meydanı

Büyük Tur Rotasında Görebileceğiniz

Önemli Yapılar

1.Eski Büyükada Sanatoryumu -şimdiki

Club Mavi Otel

2.Fethi Okyar Evi ve Korusu

3.Orman Kampı

Lunapark Meydanı’ndan Merkeze dönüş yolundakiler

1.Aya Nikola Manastırı

2.Adalar Müzesi

3.Aya Nikola Hangar

4.Reşat Nuri Güntekin Evi

5.Sapuncakis Köşkü

6.Vatikan Büyükelçiliği Köşkü

7.Rosolato Köşkü – Şakir Paşa Konağı

Birinci Seçenek: Büyükada’yı Yürüyerek Keşfetme

1) Tarihi Vapur İskelesi

Büyükada’ya deniz yoluyla geleceğiniz için ilk göreceğiniz durak Büyükada İskelesi olacak. Bu bina Osmanlı Neo Klasik akımın Büyükada’daki temsilcisi olup 1914 yılında yapılan sekizgen planlı iskelenin mimarı da Mihran Azaryan.

2) Saat Meydanı ve Sahilde Balıkçı Lokantaları

İskele’den çıktıktan sonra Büyük İskele Caddesi’nde yürüdüğünüzde kendinizi “Saat Meydanı” diye adlandırılan sevimli küçük bir meydanda bulacaksınız. Meydanın ortasındaki Saat Kulesi, solunda ise faytonların bulunduğu Fayton Meydanı’nı göreceksiniz. Meydan ve Saat Kulesi Büyükadalılar için bir buluşma ve adanın kentsel belleğinde önemli bir referans noktasıdır. Saat kulesi, 1918 yılında Antoine Sagredo şarap firması tarafından şarap satışı için yaptırılmış. 1923’de şimdiki görünümünü almış.

3) Panagia (Meryem Ana) Kilisesi

Panagia Kilisesi Fayton Meydanı’nın sonunda yer alır. Bu kilise, her yıl 15 Ağustos’ta kutlanan Hz. Meryem’in Tanrı tarafından cennete alınmasına adanmış. İstanbul’da bulunan bütün Rum Ortodoks kiliseleri içinde en güzeli olarak nitelendirilir.

4) Aya Dimitri Cemaat Kilisesi

Adını Büyükada’nın koruyucu azizi, Aziz Dimitrios’tan (Hagios Dimitrios) alır. 1923’ten beri Adalar’daki tüm Rum Ortodoks kiliselerinin bağlı olduğu “Prinkiponisa Başpiskoposluğu”nun merkezi konumundadır.

5) San Pasifico Kilisesi

San Pasifico’nun Roma Katolik Kilisesi, Büyükada’da Meşrutiyet Mahallesi’nde, İskele’nin 350 metre kadar guneyinde, Lala Hatun Sokağı ve Yeni Sokak’ın kesişiminde yer almaktadır. 1865-1866 yılları arasında Fransiskenler tarafından inşa edilmiş.

6) Hesed Le Avram Sinagogu

Büyükada’nın ilk ve tek sinagogu olan Hesed Le Avraam, 2. Abdülhamid döneminde inşa edilmiştir. Arsayı Avram Fresko Efendi bağışlar; bu nedenle sinagoga “Hesed Le Avraam”; “Avram’ın İyiliği” adı verilir.

7) Hamidiye Camii

Ada Cami Sokağı’nda ve iskelenin dört yüz metre güneyinde yer alan Hamidiye Camii, Sultan II. Abdülhamit’in emriyle yaptırılmış ve 1895’de ibadete açılmış.

8)Adalar Müzesi Çınar Müze Alanı

Adalar Müzesi, Adalar hakkında en ayrıntılı ve sistematik içeriği bünyesinde barındıran bir web yayını olduğu gibi, somut olarak da bu adreste varlık göstermektedir. Müzenin geçici sureli sergilerini ve Adalar Vakfı’nın kültür işletmesi olan Adaevi barındırıyor.

İkinci Seçenekteki Duraklarımız

Yüce Tepe’nin aşağı tarafında, doğu sahili üzerinde bir üçüncü manastır daha yer alır. Her üç manastıra da adanın tam ortasında yer alan Lunapark Meydanı’ndan kolayca ulaşılabilir.

1) Hristos Manastırı

Adanın kuzey zirvesi olan İsa Tepesi’nde, Başkalaşım Manastırı (Hagios Sotiros Christou) bulunmaktadır. Manastır, Osmanlı döneminde zor zamanlar yaşadıysa da, bağışlar sayesinde bu zorlukları aşmış.

2-Rum Yetimhanesi

Bu yapı, Avrupa’nın en büyük, dünyanın ise ikinci en büyük tahta binasıdır. Yapı, burayı kumarhaneye sahip, büyük bir otel olarak kullanmayı planlayan Fransız bir şirket tarafından Mimar Vallaury’ye 1898 yılında yaptırılmış. Ancak, Sultan II. Abdülhamit böyle bir tesise izin vermeyi reddetmiş ve otel hiçbir zaman açılmamış. Yetimhane olarak kullanılması şartı ile Fener Rum Patrikhanesi’ne bağışlanmış.

3-Aziz George Koudounas – Aya Yorgi Manastırı ve Yücetepe Kır Gazinosu

Aziz George Koudounas Manastırı Yüce Tepe’de bulunmaktadır. Adanın ortasındaki Lunapark alanından bu manastıra ulaşan bir patika vardır. Söylentiye göre manastır II. Nikophorus’un hükümdarlığı sırasında, 963 senesinde kurulmuş. “Aziz Koudnouas’ın Mucize İkonu ve buraya ziyaretçilerin bıraktığı eşya” 23 Nisan günleri kutlanan Aziz George Günü, dünyanın dört bir yanından gelen binlerce insan manastır yoluna koyulur. Pek çoğu da şafak ayinine katılmak üzere yalın ayak tepeye çıkar çünkü buraya yalınayak yürüyerek gelenlerin yarı hacı olacağına inanılır. Aya Yorgi’de tutulan ve ağaçlara ipler ve şeritlerle bağlanan dileklerin gerçekleşeceğine inancı vardır. Ayinin ardından, gelenlerin çoğu, tepenin doruğunda bulunan acık lokantada (Yücetepe Kır Gazinosu), eski takvime göre baharın gelişini geleneksel olarak müjdeleyen günü kutlayarak öğle yemeği yer.

Büyükada’da İken Göreceğiniz Diğer Yapılar

Faytonla veya bisikletle yapılan turlarınız boyunca yolunuzun üzerinde pek çok konak ve köşk göreceksiniz. Bunların en önemlilerini kısaca tanıtmak iyi olur:

Küçük Tur Rotası Üzerinde Görebilecekleriniz Splendid Palas Hotel

23 Nisan Caddesi’nin biraz ilerisinde solda, 1911’de kurulmuş eski Splendid Oteli adanın ayakta kalan en eski ve en büyük otelidir. Otel özgün donem mobilyaları ve eşyalarıyla birlikte, döneminin zarif bir örneğini günümüze taşır.

Web Sitesi: http://www.splendidhotel.net

Hotel Calypso

Biraz ileride sağda, Anadolu Kulübü girişinde daha önceleri “Hotel Calypso” olarak bilinen, eski Akasya Oteli. Akasya Otel 1979’da çıkan bir yangında yok olunca aslına uygun olarak yeniden inşa edilmiş.

Büyükada Anadolu Kulübü

Anadolu Kulübü, 1906’da Büyükada Yat Kulübü olarak kurulmuş. Günümüzde 27.000 m2 alan üzerinde; İkiz Köşkler, Sarı Bina, Tarihi Bina ve Yeni Bina olmak üzere beş büyük yapı, Yeni Bina’nın arkasında tenis kortu ve lojman, kıyıda olimpik yüzme havuzu, ayrı yaş grupları için iki tane çocuk yüzme havuzu, basketbol sahası ve diskotek yer almaktadır. Atatürk kulübe geldiğinde 25 numaralı odada kalmış, bu oda o zamanki haliyle korunmuş.

Web Sitesi: www.anadolukulubu.com/

Surp Asdvadzadzin Kilisesi

Kadıyoran Caddesi’ne girildiğinde solda, Mehmetçik Sokak üzerinde bulunan Surp Asdvadzadzin Kilisesi, 1858 yılında Meryem Ana’nın Göğe Yükselişi Yortusu gününde, hayırsever Andon Ağa Apelyan tarafından açılmış.

Çankaya Oteli

Kadıyoran ile Çankaya Caddesi’nin kesiştiği küçük meydana bakan iki konaktan biri, eski Çankaya Oteli’dir. 1900 başlarında Marten Agopyan tarafından inşa ettirilmiştir. Büyükada Agopyan Köşkü 1918 tarihlerinde otele çevrilmiş. Kotu bir restorasyon sonucu özelliğini yitirmiştir ve konut olarak kullanılmaktadır.

Fabiato Köşkü

Fabiato Köşkü; Çankaya Caddesi’nde 1878 tarihlerinde yapılmış üç katlı bir köşk. İlk sahibi İtalyan ressam Gemma Giuliana Pavlina hayatının sonuna kadar bu köşkte yaşadı. Birkaç kez el değiştirdikten sonra Büyükada San Pacifico Latin Kilisesi’ne bağışlandı. Turing, Ada’nın en görkemli ve kagir bir yapısını; Fabiato Koşku’nu Hazine’den kiraladı, harap olan binayı baştanbaşa onardı ve içini donattı (1997-98).

Hacopulo Köşkü

Bu köşkü, 1860 – 1870 yıllarında John Hacopulos yaptırmıştır. Günümüzde ise Adalar Kaymakamlık Binası olarak kullanılmaktadır.

Mizzi Köşkü

Uç katlı, bahçeli, kagir kuleli kırmızı köşk İngiliz uyruklu Maltiz George Mizzi tarafından yaptırılmış; solundaki dört köseli kulenin tepesine, Mizzi tarafından ikinci bir kule eklenmiştir.

Arap İzzet Paşa Köşkü- Troçki Evi

İrlanda’dan gelen fotoğraf sanatçısı James Hughes, merak edip bu köşke girmiş ve köşkün içini fotoğraflayarak belgelemiş. Bu fotoğraflardan oluşan sergi “Trocki’nin Hayaletleri” başlığıyla Moda’da küçük bir galeride sergilenmiş. Trocki, Lenin’in olumundan sonra Stalin’le girdiği iktidar mücadelesini kaybeder ve ilk olarak 1929’da İstanbul’a surgune yollanır. Trocki en güvenilir yer olarak Prinkipo’yu (Büyükada) mesken tutar ve 4,5 yıl Büyükada’da kalır.

Seferoğlu (Azaryan) Köşkü

Malulgazi Caddesi No:11 Maden Osmanlı diplomatı Manuk Azaryan Efendi; Osmanlı generali ve yazar Zeki Paşa; Türk diplomatı ve yazar Zeki Kemal Kuneralp bu evde yaşamışlar. Ahşap ev, 1986’da bugünkü sahibi tarafından restore ettirilmiştir.

Con Paşa Köşkü

Eklektik üslupta 1880’de inşa edilmiş, bahçeli ahşap köşk. Mimarı Arhilevs Policis. Con Paşa tarafından yaptırılmış olan köşk, döneminin tipik mimari özelliklerini barındırmaktadır.

Dil Burnu Orman İçi Dinlenme Alanı

Küçük bir ücretle girilen ve denize uzanan camlarla kaplı burunda yer alan alanda; piknik masaları, kafeterya, yürüyüş yolları ve denize girilebilecek küçük koylar bulunmaktadır.

Yörük Ali Plajı

Büyükada’nın en eski plajı. Yörükali Turistik Tesisleri’nde keyifli saatler geçirmek mümkün.

Web Sitesi: www.yorukali.com

Lunapark Meydanı

Büyükada’da Lunapark Meydanı tam bir ayrım noktasıdır. Büyük Tur – Küçük Tur, Yücetepe -İsa Tepesi burada ayrılır.

Büyük Tur Yolu Üzerinde Görebilecekleriniz

Güzergâh üzerinde eski Büyükada Sanatoryumundan dönüştürülen Club Mavi Otel, Fethi Okyar Korusu, burunu dönmeden eski Viranbağ gazinosunun bulunduğu alan görülebilir.

Eski Büyükada Sanatoryumu ya da Şimdiki Club Mavi Otel

Yörük Ali Plajı’nın 200 metre gerisinde, Büyük Tur yolunda yer almaktadır. Club Mavi Büyükada değişik mimaride yapılmış üç binadan oluşur.

Web: www.clubmavidevre.com

Fethi Okyar Korusu ve Köşkü

Cumhuriyetin kurucularından olan ve bir donem başbakanlık da yapan Ali Fethi Okyar’ın, Halik Koyu’nda bulunan köşkü, 1935 yılında inşa edilmiş. Lunapark Meydanı’ndan Merkeze Dönüş

Yolunda Görecekleriniz…

Aya Nikola Manastırı

Adanın doğu kıyısında. Hem kıyı yolu hem de Yüce Tepe’nin zirvesinin aşağısında bulunan meydandan çıkan başka bir yolu kullanarak ulaşılır. Aziz Nikola (Hagios Nikolaos) Manastırı çıkan bir yangında harap olmasının ardından on yedinci yüzyıldan beri terkedilmiş olan Kayra Bizans yerleşkesinin üzerinde bulunur. 1783 yılında manastır geçici bir sure için bir azınlık okuluna ev sahipliği yapmıştır. Okul faaliyetlerine hala devam etmektedir.

Adalar Müzesi – Aya Nikola Hangar

Büyükada’nın ilk yerleşim yerinde bulunan Aya Nikola Hangar Müze Alanı toplam 1100 m2’lik bir alana sahip. Müzede satış dükkânı, atölyeler, cafe, depo, arşiv ve ofisler bulunuyor. Aya Nikola Hangar Müze Alanı, 10 Eylul 2010 tarihinde eski bir helikopter hangarının 5 ay suren restorasyonuyla açıldı.

Web: http://www.adalarmuzesi.org

Reşat Nuri Güntekin Evi

Reşat Nuri Güntekin’in 19. yüzyılın sonlarında inşa edilen ve pek çok romanını yazdığı Büyükada’daki evi görülmeye değer yapılardan biri. Sedef Adası’nın tam karşısında bulunuyor. Pembe pervazları ve beyaz dış cephesi ile tipik bir hayal evi gibi gözükür gözünüze.

Sapuncakis Köşkü (Beyaz Saray)

1904 yapımı Grek tarzında, üç katlı, bahçeli ahşap köşk. Mimarı Periklis Fotiadis (1859 – 1959) .

Vatikan Büyükelçiliği (Sarayı) Köşkü

Şehbal Sokağı No:17 Maden Bartolomeo Lustiniani tarafından yaptırılmış olan köşk; ilk sahibi bayan Lustiniani tarafından, 1908 yılında Vatikan’a armağan edilmiştir. Bahçesinde asırlık servi ağaçları, palmiyeler ve camlar bulunuyor.

Rosolato – Şakir Paşa- Köşkü

Osmanlı diplomatı Mehmet Şakir Paşa, Emir Zeid’in eşi, ressam Prenses Fahrunissa, ressam Aliye Berger, Halikarnas Balıkçısı olarak tanınmış yazar Cevat Şakir Karaağaçlı, seramik sanatçısı Fureya Kılıc Ali, oyuncu Şirin Devrim bu evde yaşamış sanatçı ve ünlülerden…

Heybeliada; Halki, Halkos, Khalkes

Adalar’ın Büyükada’dan sonra ikinci büyük adası Heybeliada’dır. 1895’te yayınlanan “Constantinople” adlı kitabında Edwin Grosvenor bu adayı şoyle anlatıyor:

“…Ischia ve Capri Napoli için neyse, Heybeliada, Büyükada ve kardeş adaları Konstantinopolis için daha fazladır

…. Uc tepeli Heybeliada, doğal güzelliği ve çekiciliğiyle tüm bu adaların en değerlisidir….

” Heybeliada fayton turlarında 3 farklı rota vardır. Büyük Tur, Aşıklar Turu ve Küçük Tur. Büyük Tur, adanın kuzey kıyılarını izleyerek başlar ve büyük bolumu ormanlık alanda geçer. Büyük Tur yaklaşık 1-1,5 saat sürer. 40 dakika kadar suren Aşıklar Turu, Halki Palas Oteli’ni geçtikten sonra orman girişinde yer alan Deniz Lisesi’nin bulunduğu yolun üst kısmından devam edilerek yapılır. Bu turda Ortodoks ve Müslüman mezarlıklarını da görürsünüz. Küçük Tur ya da Değirmen Turu ise sahilden dümdüz ilerlenerek çıkılacak dik bir yokuşun sonunda karşılaşılan manzarayı içerir.

Heybeliada’yı Yürüyerek Keşif Rotası

1) Heybeliada İskelesi – Merkez

Vapurunuz daha Heybeliada’ya yaklaşırken, bulunduğu tepede hemen göze çarpan Rum Ortodoks Papaz Okulu, Halki Palas Oteli, eski Rum Ticaret Yüksek Okulu ve emektar değirmen sizi karşılayacak. Adaya çıktıktan sonra Heybeliada’nın ana meydanındasınız…

2) Bahriye Mektebi- Deniz Lisesi

Mekteb-i Bahriye, eskiden yüksek okul, şimdi lise olan askeri yapı. 1773’te Mektebi Bahriye adıyla kurulan Deniz Lisesi, 1923’te Deniz Harp Okulu, 1985’te ise Deniz Lisesi olmuştur. Detay bilgi icin müzenin  WebSayfası’nı ziyaret edebilirsiniz.

3) Özel İzin Aldığınız Takdirde, Vaftizci Yahya Manastırı (Panagia Kamariotissa)

Vaftizci Yahya Manastırı (Hagios Ioannis Prodromos) adanın ortasında, Değirmen Tepesi’nin batı eteğinde konumlanmıştır. Bölge Türk Deniz Lisesi sınırlarına dahildir ve yalnızca özel izinle ziyaret edilebilir. Manastırdan geriye yalnızca Bakire Theotokos’a adanmış olan mabet kalmıştır. Manastır ve mabet, 1673’de Sadrazamın baş tercümanı olan Nikosios Paniotakis tarafından yeniden yaptırılmıştır ve “Panagia Kamariotissa” adıyla bilinir.

4) Yesari Asim Arsoy Büstü

Deniz Lisesi’nin yakınındaki küçük parkta, “Biz Heybeli’de her gece mehtaba çıkardık” başta olmak üzere Adalarla ilgili çok sayıda şarkının bestecisi unlu Yesari Asım Arsoy’un bir büstü vardır. Yesari Asım Arsoy’un mezarı da Heybeliada’dadır.

5) Heybeliada Çeşmesi

1917’de inşa edilen Heybeliada Çeşmesi, Deniz Lisesi’nin yakınındaki küçük parkta mermerden yapılmış, merhum belediye başkanı Recep Koç tarafından “Tarihi İstanbul Çeşmeleri Kurtarılmalıdır” Kampanyası sırasında 1987’de onarılmıştı.

6) Aziz Nikola Rum Ortodoks Kilisesi

İlk yapım tarihi bilinmeyen Aziz Nikola Rum Ortodoks Kilisesi, bir Bizans kilisesinin yıkıntıları uzerine 1857 yılında bugünkü haliyle inşa edilmiş. Kilise balıkçıların koruyucusu Aya Nikola’ya adanmıştır. Yortu günü 6 Aralık’tır.

7) İliasko İkiz Evleri

Ayyıldız Caddesi No: 123 Sahilde Fayton Durağının karşısında, Pişmişoğlu Kirkor Ağa tarafından yaptırılmış olan ikiz ahşap evler, Anadolu Osmanlı mimari geleneklerine göre “Haremlik” ve “Selamlık” olarak inşa edilmiştir.

8) Ben Yazkor Sinagogu

Ada merkezinin kuzeyinde Kuyu Mahallesi’ndeki Orhan Sokağı No. 8’de Heybeliada’nın ilk ve tek sinagogu; Ben Yazkor Sinagogu’nu göreceksiniz.

9) Rum İlkokulu

Heybeli Mektebi Sokağı’nda bulunan bu eski ahşap Rum köşkü, ilkokulu olarak hizmet verdikten sonra boşaltılmış. Bina şimdi restorasyon altında. Bizans ve Osmanlı Müzik Araştırmaları ve Kayıt Merkezi olacak. Bkz: http://halkicentre.org/

10) Aya Triada Manastırı

Bizans döneminde Heybeliada’daki manastırlardan en unlusu, Hagia Triada, diğer adıyla Kutsal Teslis’tir. Manastırın Ümit Tepesi üzerindeki arazisi üzerinde, Bizans dönemindeki manastırın izinden gelen ve onunla aynı adı taşıyan Rum Ortodoks ilahiyat okulu yer alır. Bugunku manastır, Heybeliada’nın en göze çarpan yapısıdır, manzaraya tümüyle hakim olur. Yazma kitap koleksiyonlarıyla Hıristiyan dünyasında çok önemli bir yere sahip kütüphanesi vardır.

11) Ruhban Okulu

Heybeliada’nın tepesine konumlanmış okulun kuruluş tarihi, Bizans devrine kadar uzanıyor. Bahçesi 1960’lı yıllarda yeniden elden geçirilip, bugünkü şeklini alan okulun giriş bölümündeki asırlık zeytin ağaçları ve gül bahçesi aynen korunmuş.

12) Abbas Hilmi Paşa Köşkü

Halim Paşa’nın kardeşi Prens Abbas Hilmi Paşa tarafından yaptırılan bir köşk varmış. 1897 yılında yapılan ve halk arasında “Vidalı Köşk” diye anılan köşk, günümüzde mevcut değil. Abbas Paşa Sokağı No: 5 Vidaları sokulup (!) Paşa olduğunda Mısır’a götürülmüş. Yalnızca bahçe duvarının babaları duruyor.

Abbas Hilmi Paşa Konağı (Selamlığı)

Bu evi de Abbas Paşa, oğlu Prens Said Halim’in işyeri olarak yaptırmış. Mimarı Hovsep Aznavur. Paşa’yı bu evde ziyaret edenler arasında, Mehmet Akif Ersoy, Ressam Halil Paşa, Recaizade Mahmut Ekrem Bey, Ressam Hoca Ali Rıza, Feyhaman Duran gibi isimler bulunuyor.

13) İnönü Evi ve Müzesi – Eski Mavromatis Köşkü

Eskiden bu köşkün olduğu yerde Kostaki Antopulos Paşa’nın ahşap konağı bulunmaktaymış. 1894 depremi sırasında yıkılan koşkun yerine, 1920’de Mavromatis tarafından bugünkü kagir köşk yaptırılmıştır. Mavromatis’in Yunanistan’a gitmesi üzerine bina İsmet İnönü’ye geçmiş. Bina günümüzde İnönü Vakfı’na bağlı bir müze olarak kullanılmaktadır.

14) Merit Halki Palas Oteli

Halki Palas’ın ilk sahibi, Romanya uyruklu un tuccarı Aristodimos Kozmetos’tur. Günümüzdeki otel aslına uygun bir şekilde tekrar inşa edildikten ve yüzme havuzu ve spor salonu gibi birtakım eklentiler yapıldıktan sonraki halidir.

15) Hüseyin Rahmi Gürpınar Müzesi

Dört katlı ve bahçeli ahşap köşk, unlu gazeteci, deneme ve roman yazarı Hüseyin Rahmi Gürpınar adına kayıtlı iken herhalde onun olumundan sonra mülkiyeti varislerine ve sonra da İstanbul Valiliği’ne geçmiş. Köşk günümüzde müze olarak kullanılmakta. Milliyet Gazetesi’nden Gülüm Dağlı’nın bu müze hakkındaki izlenimleri okunmaya değer: “Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın Sihirli Evi”

Heybeliada’da Fayton Turlarında Görebileceğiniz Diğer Yerler

Merkezdeki fayton durağından kalkan faytonlarla ada turu yapmak keyiflidir. Bir bolumu Bizans döneminden günümüze ulaşan 5 manastır Büyük Tur güzergâhındadır ki, siz onlardan bir kısmını zaten gördünüz bile!

Terki Dünya Manastırı – Hagios Spyridon

Güneybatı sahilinde ve Cam Limanı olarak bilinen, hilal biçimindeki dev koyun batıda kalan ucunu oluşturan burnu uzerine kurulmuştur. Hagios Spyridon, Terk-i Dünya Manastırı, 1868’de, Aziz Spyridon’a adanmış bir keşişhane olarak “Arsenios” adıyla bilinen Trakyalı, genç bir keşiş tarafından açılmıştır.

Başkalaşım Manastırı

Adanın güneybatı ucundaki Baltacıoğlu Tepesi’nin zirvesinde küçük bir manastır daha bulunur. 1835’te Andonis Tsimas adında bir keşiş tarafından kurulan bu yapı da bir keşişhane olarak ortaya çıkmıştır. Fakat keşişhane Hz. İsa’nın Başkalaşımı Manastırı’na dönüşmüştür.

Çam Limanı

Yüzmek ve deniz kenarında cam ağaçlarının altında piknik yapmak isteyen ziyaretçilerce iyi bilinen bir yazlık mekandır.

Heybeliada Sanatoryumu

Cam Limanı’nın doğu burnunu oluşturan Yeşil Burun ’da deniz üzerinde bir uçuruma kurulmuştur. 1924’te Prof. Dr. Sever Kamil yönetiminde kurulan sanatoryum, İstanbul’un ilk sanatoryumudur.

Aya Yorgi Manastırı (Uçurum Manastırı)

Güney sahilinde ve ilk yapılışı İstanbul’un fethinden önceki tarihlere dayanan manastır, 1863 ve 1945 yıllarında onarımlardan geçmiş. Kudüs Patriği Kirillos, hem manastırı yenilemiş hem de yeni bir kilise inşa ettirmiş.

Süslü Mezar

Aya Yorgi manastırının önündeki yola yakın bir yerde kubbeli, renkli camlı, içindeki yüksek bir kaide üzerinde melek heykeli olan çok güzel özgün bir mezar bulunmaktadır. İngiltere’nin Gemlik baş konsolosu Kangelidis’ in karısına aittir, heykelleri İtalya’dan getirtilmiştir. 1868 yılında yapılmıştır.

Müslüman Mezarlığı

Mezarlık, 1911 yılında Abbas Hilmi Paşa tarafından yaptırılmıştır. Osmanlı’nın son Selanik valilerinden Hacı Ahmet Hulusi Paşa ile Atatürk’ün askerlik arkadaşlarından bazılarının mezarları bulunmaktadır.

Rum Mezarlığı

Rum mezarlığının Azize Barbara’ya adanmış, neo-klasik yapıda küçük bir kilisesi de vardır. Müslüman ve Rum Mezarlıkları yan yanadır. Böylece Heybeliada’daki turlarımızı da tamamlamış oluyoruz. Dönüşte acıkmış olacaksınız. Vaktiniz varsa önerimiz MAVİ olacak!

http://www.mavirestaurant.net

Vaktiniz azsa Gencay Kafe’nin unlu Papaz Ekmekli tostunu yemeden ayrılmayın deriz:

cafegencays@hotmail.com

Burgaz Adası- Antigoni

Burgaz Adası, entelektüel dozu yüksek sakinleri tarafından ada kültürünün en çok özümlendiği bir adadır. Bu ada en çok yazar Sait Faik Abasıyanık bir de Kalpazankaya’sı ile özdeşleşmiştir. Adada iç ulaşım yürüyerek, bisikletle ya da faytonla olur. Plajın güneyinde Heybeliada’ya doğru uzanan ve ucunda bir fener olan Mezarlık Burnu vardır. Bu burundaki kayayı donduğunuzda adanın güney kıyılarına, Bayrak Tepesi’ne ulaşırsınız. Kıyıdan duvar gibi yükselen bu tepenin üzerinde Hristos Manastırı bulunur. Aynı yönde kıyıdan devam edince Kalpa zankaya, Marta Koyu, Kuzeybatı tarafında Aya Yorgi Manastırı bulunmaktadır.

1) İskele ve Merkez

Adaya yaklaşırken Aya Yani Kilisesi, Adalar Su Sporları Kulübü ve onun hemen yanındaki Burgazada Su Sporları Kulübü ve İskelelerin yanından kiralanabilen deniz motorlarını görürsünüz.

2) Aya Yani Kilisesi

Bir Rum Ortodoks kilisesi olan Yahya Peygamber Kilisesi (Hagios Ioannis Prodromos), Adanın en göze çarpan anıtıdır. 1899’da yapılan bugünkü kilisenin, Yahya Peygamber Kilisesi’nin katholikonunun bulunduğu yere kurulmuş olduğuna inanılmaktadır.

3) Ayazma

Kilisenin kuzeydoğusuna giden kestirme bir yol olan Takım Ağa Sokağı’nda, deniz otobüsü iskelesinin güneyindeki ilk sokak sahil boyunca takip edildiğinde, ayazmaya ev sahipliği yapan camla örtülmüş bir yapı yer alır. Bunun da, Vaftizci Yahya Kilise’ne bağlı asıl Bizans manastırının bir parçası olduğuna inanılır.

4) Sait Faik Evi ve Müzesi

Cayır Aralığı Sokağı, No.15’te, Dr. Spanudis tarafından yaptırılan Spanudis Köşkü yer alır. köşk, 1934-54 yılları arasında unlu yazar Sait Faik Abasıyanık’ın evi olmuştur; şimdi müze olarak görev yapar. Web: http://saitfaikmuzesi.org

5) Aya Yorgi Manastırı

Hagios Georgios (Aziz Georgios) Karyptis Rum Ortodoks Manastırı kuzey sahilindedir ve Gönüllü Caddesi takip edilerek ulaşılır. Bugünkü kilise, Simeon Sinyosoğlu tarafından sağlanan bağışla 1897’de yapılmıştır.

6) Hristos Tepesi ve Manastırı

Bizans manastırı olan Theokoryphotos (Hz. İsa’nın Başkalaşımı), Hristos (İsa) Tepesi’nin zirvesinde yer alır. Soylenceye göre, manastır bir antik Yunan tapınağının kalıntıları üzerine kurulmuştur.

7) Katolik Kilisesi

Adanın güneydoğu bölümünde Aziz George’a adanmış bir Katolik kilisesi bulunuyor. Bu kilise 1938’de yaz okulu ve yazlık mesken olarak kullanılmak üzere yaptırılmıştır.

8) Kalpazankaya

Adanın güneybatı noktasındaki Kalpazankaya lokantasına ulaşmak için fayton yolculuğu yapmanız gerek.

Yemek İçin Seçenekler

Kalpazankaya Kır Gazinosu: 0216 381 15 04

Antigoni Alibaba: 0216 381 14 02

Barba Yani: 0216 381 24 04

Cardak Restaurant: 0216 381 11 61

Kınalıada- Proti

1) İskele ve Merkez

Bu adada ya yürüyecek ya da bisiklete bineceksiniz, çünkü diğer üç büyük adanın aksine Kınalıada’da fayton yoktur.

2) Rum Ortodoks Kilisesi

Sahil yolunda kısa bir mesafede Çınarlı köşk Sokağı’nda Rum Ortodoks Kilisesi var. Kilise 1886’da kurulmuş ve Tanrı’nın Kutsal Anasının Doğumuna (Genissa Panagia Theotokou) ithaf edilmiş. Kilisede 7-8 Ekim’de “Panigiri”, bakirenin doğumu yortusu kutlanmaktadır.

3) Surp Krikor Lusavoric Ermeni Kilisesi

Adalarda kurulan ilk ve tek Ermeni Gregoryen kilisesi, Narçiçeği Sokağı üzerinde bulunuyor. 1857’de kurulan ve bugünkü halini 1988’deki yapımdan sonra alan bu kilise, “Aydınlatan Aziz Gregory”ye ithaf edilmiştir.

4) Kınalıada Camii

Kınalıda Cami sahilde iskelenin güneyindedir. 1956’da Mimar Başar Acarlı tarafından tasarlanan ve Turhan Uyaroğlu ile birlikte yapılan cami, farklı ve modern bir görünüme sahiptir.

5) Köşkler, Konaklar

Coğu sahil yolu uzerinde ve İskele Caddesi’nin yan sokaklarında bulunan bazıları Osmanlı döneminden kalan çok sayıda güzel köşk, konak ve yalı var.

Sirakyan İkiz Evleri

İzkon Sirakyan tarafından 20. yy. başlarında yaptırılmış olan, adanın en zarif ve göz alıcı evlerinden.

Papazyan Yalısı

19. yy yapısı bu yalıyı Diran Paşa yaptırmıştır. Orijinal bina 1920 yılında yanmıştır ve daha sonra kagir apartman olarak inşa edilmiş.

Akasya Caddesi üzerindekiler:

Derunyan Evi I, No: 11 19. yy – 1916-17 yılları arasında Nersesyan Ermeni Okulu olarak kullanılmış. Acemyan Evi, No: 35 1910’da uc katlı, bahceli ahşap evin ilk sahibi Melkon eşi Arşaluys Acemyan’mış. binanın konukları arasında Yahya Kemal Beyatlı, Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Rıza Tevfik, Halide Edip Adıvar, Refik Halid Karay ve Nazım Hikmet de varmış.

Taşcıyan Köşkü

19. yy. sonlarında Mimar Artin Macaryan Kalfa’nın yaptığı ahşap bina Proti Otel olarak hizmet vermiş..

Ağasi Evi II

Evi Ağasi Ajderhanyan yaptırmıştır. Bu evde kiracı olarak oturan ünlüler arasında Ermeni besteci Gomidas, şair ve yazar Fazıl Ahmet Aykac bulunuyor.

Apraham Ağa Evi

Evin bilinen ilk sahibi, Apraham Ağa’dır. 19. yy yapısı olan bina, adanın en eski evlerindendir.

İhap Hulusi Görey Köşkü İlk sahibi Abdulvehhab Tatariye olan köşk, unlu grafik sanatçısı İhap Hulusi Gorey tarafından satın alınmış ve mimar Adnan Kuruyazıcı’ya inşa ettirilmiştir.

Manastır Tepesi

Kınalıda Dönüşüm Manastırı

Bu yapı Manastır Tepesi’nin üstündedir, aynı isimdeki Bizans manastırının yerine kurulmuştur. 1722’de İstanbul’da iş yapan Sakızadalı bir grup zengin Yunanlı tüccar tarafından onarılmış. Ozgun katholikondaki Bizans ikonları İstanbul’da Rum Ortodoks Patrikhanesi’nde korunmaktadır.

Kınalıda Plajları

Adanın kuzey kıyısında, Kınalıda Su Sporları Kulübü’nde ve güney kıyısında, Teos kumsalında yüzme havuzları bulunmaktadır.

Sedef Adası- Antirovithos

Sedef benzetmesi toprağının pırıltılı gözükmesinden ve adada yetişen Sedef Otu’ndan dolayıdır. Ada, 1850’de Tophane Muşiri Damad Ferid Paşa’nın mülkiyetine geçmiş ancak olumundan sonra bakımsız kalmış ve I. Dünya Savaşı sırasında tüm ağaçları kesilmiş.

* Sedef Adası Plajı

Web: http://sedefadasiplaj.com

* Club Ada Sedef

Web: http://www.clubadasedef.com.tr

* Elio Sedef / İstanbul

Web: http://www.eliosedef.com